Allianz Risk Barometresi 2025, küresel iş dünyasının karşılaştığı en önemli riskleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu yıl, siber olaylar için endişeler artarken, doğal afetler Türkiye’de ilk sıraya yerleşti. İş kesintisi, makroekonomik gelişmeler ve iklim değişikliği gibi konular da risk yönetimi açısından dikkate değer bir önem taşıyor. Allianz’ın gerçekleştirdiği bu araştırma, 3.778 risk yönetimi uzmanının görüşleriyle oluşturularak, siber olayların küresel ölçekte en büyük tehdit olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor. Özellikle, siber saldırılar, veri ihlalleri ve BT kesintileri, şirketlerin karşılaştığı en kritik sorunlar arasında yer alıyor.
Allianz Risk Barometresi 2025, iş dünyasının karşılaştığı risklerin bir haritasını sunarak, farklı alanlarda yaşanan tehditleri analiz ediyor. Siber saldırılar, veri güvenliği ihlalleri ve iş kesintileri gibi unsurlar, şirketlerin operasyonel süreçlerini tehdit ederken, doğal afetler ve makroekonomik gelişmeler de önemli risk faktörleri arasında sıralanıyor. Bu kapsamda, iş dünyası için etkili bir risk yönetimi stratejisi geliştirmek, bu tehditler karşısında hayati bir öneme sahip. Özellikle Türkiye’de doğal afetlerin öne çıkması, toplumda risk farkındalığını artırma gerekliliğini vurguluyor. Allianz Risk Barometresi, bu tehditlere karşı nasıl bir yaklaşım sergilememiz gerektiğini anlamamıza yardımcı oluyor.
2025 Yılı Allianz Risk Barometresi Sonuçları
Allianz Commercial tarafından yapılan Allianz Risk Barometresi 2025 araştırmasının sonuçları, küresel iş dünyasında karşılaşılan risklerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yıl siber olaylar, fidye yazılımları ve veri ihlalleri gibi tehditlerle birlikte, üst üste dördüncü kez en büyük risk olarak belirlendi. İş kesintisi ise ikinci sırada yer alarak, işletmelerin sürekliliklerini sağlama konusundaki zorlukları ortaya koyuyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı bu dönemde, siber güvenlik önlemlerinin alınması, şirketlerin risk yönetimi stratejileri için hayati önem taşıyor.
Türkiye özelinde incelendiğinde, doğal afetler ilk kez en önemli risk olarak öne çıkıyor. Bu durum, Kahramanmaraş depremleri gibi felaketlerin ardından toplumsal farkındalığın arttığını göstermekte. Doğal afetlerin işletmeler üzerindeki fiziksel, operasyonel ve finansal etkileri, iş kesintileri ile birleştiğinde, kuruluşların risk değerlendirmelerini güncellemeleri gerektiğini vurguluyor. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, bu sonuçların, doğal afetler konusundaki farkındalığın arttığını ve risk yönetimi stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Siber Olaylar ve İş Kesintisi Riskleri
Siber olaylar, günümüz iş dünyasında en büyük tehditlerden biri olarak tanımlanıyor. Fidye yazılımları ve veri ihlalleri, işletmelerin itibarını zedeleyebileceği gibi, mali kayıplara da yol açabiliyor. Bu yıl, siber olayların küresel risk sıralamasındaki yeri değişmezken, iş kesintisi de önemli bir risk faktörü olarak dikkat çekiyor. İşletmelerin siber saldırılara karşı hazırlıklı olması, bu tür durumların etkilerini minimize etmek için kritik bir öneme sahip.
Ayrıca, siber olayların iş kesintisine neden olabileceği gerçeği, işletmelerin risk yönetimi politikalarını kapsamlı bir şekilde gözden geçirmelerini gerektiriyor. Özellikle, BT sistemlerinin sürekliliğini sağlamak ve veri güvenliğini korumak için gerekli önlemlerin alınması önem taşıyor. İşletmeler, bu tür risklerle başa çıkabilmek için hem teknik hem de stratejik çözümler geliştirmelidir.
Doğal Afetler ve Makroekonomik Gelişmelerin Etkisi
Türkiye’de doğal afetler, 2025 Allianz Risk Barometresi sonuçlarına göre en önemli risk olarak belirlenmiş durumda. Özellikle son yıllarda yaşanan büyük depremler, bu riskin ciddiyetini artırmış ve toplumda bir farkındalık yaratmıştır. Doğal afetler, sadece fiziksel hasara neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda iş kesintileri ve ekonomik kayıplar gibi dolaylı etkileri de beraberinde getiriyor. İşletmelerin, doğal afetlerin etkilerini en aza indirmek için acil durum planları ve sigorta çözümleri geliştirmeleri gerekmektedir.
Makroekonomik gelişmeler ise Türkiye’deki diğer önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Ekonomik dalgalanmalar, şirketlerin finansal durumlarını etkileyebilir ve bu durum, iş sürekliliği açısından ciddi riskler oluşturabilir. İşletmeler, makroekonomik değişikliklere karşı esnek bir strateji geliştirmeli ve bu süreçte risk yönetimi uygulamalarını güçlendirmelidir.
İklim Değişikliği ve Pazar Gelişmeleri
İklim değişikliği, Allianz Risk Barometresi 2025 sonuçlarında dikkat çeken bir diğer risktir. Bu yıl iklim değişikliği, iki basamak birden yükselerek risk sıralamasında beşinci sırada yer almıştır. İklim değişikliği, doğal afetlerin sıklığını ve şiddetini artırarak, işletmelerin operasyonlarını etkileyebilir. Şirketler, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik stratejiler geliştirerek bu riski yönetme konusunda adımlar atmalıdır.
Pazar gelişmeleri de küresel iş dünyasında önemli bir risk faktörü olarak öne çıkıyor. Rekabetin artması ve piyasa dalgalanmaları, işletmelerin karlılığını etkileyebilir. Şirketlerin, piyasa trendlerini takip ederek ve yenilikçi çözümler üreterek bu zorluklarla başa çıkmaları gerekmektedir. Pazar gelişmelerine uygun stratejiler geliştirilmeli ve risk yönetimi süreçleri güncellenmelidir.
Kritik Altyapı Kesintileri ve Yangın Riski
Kritik altyapı kesintileri, Allianz Risk Barometresi 2025’in sonuçlarında yer alan yeni bir risk faktörüdür. Enerji kesintileri veya ulaşım altyapısındaki arızalar, büyük iş kesintilerine neden olabilir. İşletmelerin, bu tür altyapı risklerine karşı hazırlıklı olmaları ve alternatif çözümler geliştirmeleri gerekmektedir. Ayrıca, kritik altyapının güvenliği, şirketlerin sürdürülebilirliği için hayati önem taşımaktadır.
Yangın ve patlama riski de bu yıl listeye yeni girerek dikkat çekici bir konumda bulunuyor. Yangın güvenliği önlemleri almak, işletmelerin risk yönetimi stratejileri içerisinde yer almalıdır. Yangınların neden olduğu maddi kayıpları azaltmak için düzenli tatbikatlar ve eğitimler düzenlenmeli, yangın güvenliği standartlarına uyulmalıdır.
Siyasi Riskler ve Şiddet
Siyasi riskler ve şiddet, Allianz Risk Barometresi 2025 sonuçlarında dikkat çeken bir diğer risk faktörüdür. Bu tür riskler, işletmelerin operasyonlarını etkileyebilir ve küresel pazarlarda belirsizlik yaratabilir. İşletmeler, faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki siyasi durumları analiz ederek, olası riskleri minimize etme stratejileri geliştirmelidir.
Siyasi risklerin yanı sıra şiddet olayları da işletmeleri tehdit edebilir. Bu nedenle, şirketler, çalışanlarının güvenliğini sağlamak ve iş sürekliliğini korumak adına gerekli önlemleri almalıdır. Risk yönetiminde, kriz yönetimi planlarının oluşturulması ve uygulanması önemlidir.
Allianz Türkiye’nin Sürdürülebilir Değer Yaratma Modeli
Allianz Türkiye, risk yönetimi alanında gerçekleştirdiği yatırımlarla dikkat çekmektedir. Allianz Teknik, Türkiye’nin yangın ve deprem testlerini gerçekleştiren ilk akredite laboratuvarı olarak, işletmelere güvenli bir geleceğe adım atmalarında yardımcı olmaktadır. Sürdürülebilir değer yaratma modeliyle, KOBİ’lere yönelik çevre ve iklim değişikliği hizmetleri sunarak, yeşil dönüşüm süreçlerine destek vermektedir.
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, bu hizmetlerin, toplumun her kesiminin güvenliğini artırmaya yönelik önemli adımlar olduğunu vurguladı. Risk farkındalığı oluşturmak ve işletmelerin karşı karşıya olduğu tehlikeleri minimize etmek için eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır. Bu bağlamda, Allianz Türkiye, risklerin yönetilmesi konusunda sektördeki en iyi uygulamaları hayata geçirmeye devam etmektedir.
Gelecekteki Risk Yönetimi Stratejileri
Gelecekteki risk yönetimi stratejileri, işletmelerin karşılaştığı tehditlere karşı etkili çözümler geliştirmeyi amaçlamalıdır. Siber olaylar, doğal afetler ve pazar gelişmeleri gibi risklerin yönetimi için kapsamlı planların oluşturulması gerekmektedir. Ayrıca, işletmelerin, bu risklere karşı dayanıklılıklarını artırmak için inovatif yaklaşımlar benimsemeleri önemlidir.
İşletmelerin, Allianz Risk Barometresi gibi araştırmaları dikkate alarak, risk yönetimi stratejilerini güncellemeleri ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Risklerin sürekli değiştiği günümüzde, proaktif bir yaklaşım benimsemek, işletmelerin sürdürülebilirliği ve başarısı için kritik bir faktördür.
Sıkça Sorulan Sorular
Allianz Risk Barometresi 2025’te en büyük riskler nelerdir?
Allianz Risk Barometresi 2025’e göre, küresel çapta en büyük riskler siber olaylar (%38) ve iş kesintisi (%31) olarak sıralanmıştır. Türkiye’de ise doğal afetler (%54) en önemli risk olarak öne çıkmaktadır.
Siber olaylar Allianz Risk Barometresi 2025’te neden bu kadar önemli?
Siber olaylar, Allianz Risk Barometresi 2025’te üst üste dördüncü kez en büyük risk olarak belirlenmiştir. Fidye yazılım saldırıları, veri ihlalleri ve BT kesintileri gibi tehditler, işletmeler için ciddi finansal ve operasyonel kayıplara yol açabilmektedir.
Doğal afetler Türkiye’de Allianz Risk Barometresi 2025’te nasıl bir yer aldı?
Allianz Risk Barometresi 2025’te Türkiye’de doğal afetler, %54 oranıyla en önemli risk olarak sıralanmıştır. Bu durum, Türkiye’de doğal afetlere karşı artan toplumsal farkındalığı göstermektedir.
Allianz Risk Barometresi 2025’te makroekonomik gelişmelerin durumu nedir?
2025 yılı itibarıyla makroekonomik gelişmeler, Türkiye’de Allianz Risk Barometresi’nde %50 oranıyla ikinci sırada yer almaktadır. Bu, ekonomik dalgalanmaların iş dünyası üzerindeki etkisinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Yangın ve patlama riski Allianz Risk Barometresi 2025’te nasıl bir sıralama aldı?
Allianz Risk Barometresi 2025’te yangın ve patlama riski, Türkiye’de %31 oranıyla üçüncü sırada yer alarak daha önceki yıllarda yoktu. Bu risk, artan endüstriyel faaliyetler ve doğal afetlerin etkisiyle önem kazanmıştır.
Allianz Risk Barometresi 2025’te kritik altyapı kesintileri hangi sıralamaya girdi?
Kritik altyapı kesintileri, Allianz Risk Barometresi 2025’te yeni bir risk faktörü olarak %8 oranıyla dokuzuncu sırada yer almıştır. Bu, altyapı güvenliğinin ve sürdürülebilirliğinin önemini vurgulamaktadır.
İş kesintisi Allianz Risk Barometresi 2025’te hangi sırada?
Allianz Risk Barometresi 2025’te iş kesintisi, %19 oranıyla Türkiye’de beşinci sırada yer alıyor. Bu risk, özellikle doğal afetler sonrası yaşanan uzun süreli iş durmalarını yansıtmaktadır.
Allianz Risk Barometresi 2025’te iklim değişikliği ne durumda?
İklim değişikliği, Allianz Risk Barometresi 2025’te %19 oranıyla beşinci sırada yer almaktadır. Bu, iklim değişikliğinin iş dünyası için giderek artan bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir.
Allianz Risk Barometresi 2025’te siber olaylara karşı ne tür önlemler alınabilir?
Siber olaylara karşı en önemli önlemler arasında etkili bir siber güvenlik stratejisi oluşturmak, çalışanları eğitmek ve düzenli güvenlik denetimleri yapmak yer almaktadır. Allianz Türkiye, bu konuda farkındalığı artırmak için çeşitli eğitimler ve danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.
Allianz Risk Barometresi 2025 sonuçları nasıl yorumlanmalıdır?
Allianz Risk Barometresi 2025 sonuçları, iş dünyasının karşı karşıya olduğu risklerin sürekli değiştiğini ve bu risklere proaktif yaklaşmanın önemini vurgulamaktadır. Özellikle doğal afetler ve siber olaylar, şirketlerin risk yönetimi stratejilerini gözden geçirmesine neden olmalıdır.
Riskler | Küresel Sıralama (%) | Türkiye Sıralama (%) |
---|---|---|
Siber Olaylar | %38 | %15 |
İş Kesintisi | %31 | %19 |
Doğal Afetler | %29 | %54 |
Mevzuat ve Yönetmelik Değişiklikleri | %25 | %19 |
İklim Değişikliği | %19 | %12 |
Yangın ve Patlama | %17 | %31 |
Makroekonomik Gelişmeler | %15 | %50 |
Pazar Gelişmeleri | %14 | – |
Siyasi Riskler ve Şiddet | %14 | %23 |
Yeni Teknolojiler | %10 | – |
Tıklayınız!
Allianz Risk Barometresi 2025, küresel iş dünyasının karşı karşıya olduğu en önemli riskleri belirlemektedir. Bu rapor, Türkiye’de doğal afetlerin en büyük risk olarak ön plana çıktığını ve siber olayların ise küresel ölçekte hâlâ en kritik tehdit olduğunu göstermektedir. İş dünyası, doğal afetlerin yanı sıra makroekonomik gelişmeler ve iş kesintileri gibi risklerle de mücadele etmektedir. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, dijitalleşmenin getirdiği risklerin artışına dikkat çekerek, toplumun bu konudaki farkındalığını artırmayı hedeflediklerini vurgulamaktadır. Bu bulgular, Allianz Risk Barometresi 2025’in, iş dünyası için stratejik planlamalar yaparken dikkate alınması gereken önemli bir referans olduğunu göstermektedir.